Geçtiğimiz günlerde dosya içeriği sanık lehine olduğu halde sanığın istinaf başvurusunu reddederek hukuksuz karar verdiği iddiasıyla Hakimler ve Savcılar Kurulu’na şikayet edilen Antalya Bölge Adliyesi 7. Ceza Dairesi hakimlerinin kararına itiraz edilmişti. 7.Ceza Dairesi istinaf ilamı verdikten sonra kararın tebligini bile beklemeden dosya durumunu UYAP’ta kapalı olarak işaretledi. Sanık ise aynı günlerde kararın düzeltilmesi talebiyle dilekçe sunarak itiraz etmişti. Bu tür itirazlarda Bölge Adliye Mahkemesi Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından değerlendirme yapılması beklenirken, 20 gun sonra hakim Mehmet Kesmen imzalı muzekkere yazısında , verdigi kararını değerlendirmek üzere UYAP’tan Başsavcılığa muzekkere yazdı. Muzekkere yazısında en başa (sn. Savcı Mustafa Yıldırım’a) diye belirterek dosyanın sadece o savcıya ulaşmasını hedeflediği gözlendi.
Dosyada sanık lehine onlarca delil varken, Hakim Mehmet Kesmen başkanlığında, üye hakimler hakim Mehmet Sezer ve hakim Ali Çelik’in oy birliği ile verdiği karar, dosyanın incelenmeden karara bağlandığı şüphelerini akla getirdi. Dosyada tanığın yalancı tanıklıktan yargılandığı halde tanık beyanı esas alınarak verilen hükmün onaylanması, sanık tarafından açıkça Hukuksuzluk olarak eleştirildi. Sanık iç hukuk yollarını takip ederek dosyayı uluslararası mecraya taşımaya hazırlanıyor. Ayrıca milletvekillerine de düzenli bilgilendirme yapıyor. Kararın düzeltilmesi istemli dilekçe 7. Ceza dairesine ulaştıktan 6 gün sonra hakim Mehmet Kesmen tarafından hazırlanan muzekkere ile dosyanın savcılık makamına gönderilmesi yerine özellikle savcı Mustafa Yıldırım’a gönderilmesi, hukukçuları da şaşırttı. Seçilmiş savcının vereceği karar merakla bekleniyor.
Kesinleşmiş Bölge Adliye Mahkemesi kararlarına karşı, kararın düzeltilmesi<span;> için itiraz başvurusunu düzenleyen 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu (CMK) m.308/A şu şekildedir:
<span;>Bölge adliye mahkemesi ceza dairelerinin kesin nitelikteki kararlarına karşı bölge adliye mahkemesi Cumhuriyet başsavcılığı, re’sen veya istem üzerine, kararın kendisine verildiği tarihten itibaren otuz gün içinde kararı veren daireye itiraz edebilir. Sanığın lehine itirazda süre aranmaz. Daire, mümkün olan en kısa sürede itirazı inceler ve yerinde görürse kararını düzeltir; görmezse dosyayı itirazı incelemek üzere ceza daireleri başkanlar kuruluna gönderir. Kurula gönderilen itiraz hakkında, kararına itiraz edilen dairenin başkanı veya görevlendireceği üye tarafından kurula sunulmak üzere bir rapor hazırlanır. Kurulun itirazın kabulüne ilişkin kararları, gereği için dairesine gönderilir. Kurulun verdiği kararlar kesindir. Dörtten fazla ceza dairesi olan bölge adliye mahkemelerinde Hâkimler ve Savcılar Kurulu tarafından daire başkanları arasından belirlenen ve dört üyeden oluşan başkanlar kurulu bu incelemeyi yapar. Başkanlar kurulunun bu maddeye ilişkin çalışma usul ve esasları, Hâkimler ve savcılar Kurulu tarafından belirlenir.
Cevap yaz